T.C. Cumhurbaşkanlığı'na;
SUNAN : Adnan OKTAR
VEKİLİ : Av. Mert ZORLU
KONU : Adnan Oktar davasında küçük yaş müşteki olarak adı geçen Serra MohammadValipour'un, 2017 yılında yani müvekkile yönelik isnatlarından tam 4 sene sonra, müvekkilin yakın arkadaşına ulaşıp müvekkille bağlantı kurmaya çalışmasının, istismar iddialarını kesin olarak ortadan kaldırdığına dair dilekçemizin sunumudur.
KÜÇÜK YAŞ MAĞDUR YALANISERRA MOHAMMADVALİPOUR-3-
Sayın Cumhurbaşkanımız,
Serra MohammadValipour, 2017 yılında, yani müvekkil ile görüşmesinden TAM 4 SENE SONRA, müvekkil ADNAN OKTAR'IN ARKADAŞI VE DAVA SANIĞI HAYRİ CAN DAĞTEKİN'E SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN MESAJLAR YAZMAYA BAŞLAMIŞTIR. Bu mesajlar Serra'nın müvekkil ve camia hakkında gerçek düşüncelerinin anlaşılması bakımından önemli deliller içermektedir.
Serra, 2017 yılında İsviçre'de adaptasyon amaçlı olarak bir devlet kurumunda kalmaktadır. Dolayısıyla o tarihlerde annesiyle sıklıkla görüşse de annesinden ayrıdır. Bu tarihte aniden, o dönemde A9 TV yayınlarına çıkmakta olan, Adnan Oktar davası sanıklarından Hayri Can Dağtekin ile bağlantı kurmuştur. Bu bağlantıda amaç, müvekkil Adnan Oktar ile tekrar bağlantıya geçebilmektir.
Söz konusu yazışmalar, Emniyet birimleri tarafından tespit edilmiş ve dava dosyasına girmiştir.
Aşağıda detaylarıyla sunduğumuz bu yazışmalar göstermiştir ki Serra MohammadValipour, 2013 yılında müvekkille yapmış olduğu görüşmeden SON DERECE MEMNUNDUR; yazışmalarda,
- müvekkilden HİÇBİR ZARAR GÖRMEDİĞİNİ,
- ONUN YANINDA OLAĞANÜSTÜ MUTLU OLDUĞUNU,
- HAYATINDA MÜVEKKİLDEN DAHA FAZLA SEVDİĞİ BİR İNSAN OLMADIĞINI
- MÜVEKKİLLE TEKRAR GÖRÜŞMEK İSTEDİĞİNİ
söylemiştir. BU YAZIŞMA BAŞLI BAŞINA, ORTADA BİR CİNSEL İSTİSMAR KONUSUNUN OLMADIĞININ KESİN VE NET KANITIDIR. Nitekim Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi de ilk kararında, bu hususu BOZMA SEBEBİ saymıştır.
Serra MohammadValipour ve Hayri Can Dağtekin Arasındaki Bu Yazışma Emniyet Tarafından da Tespit Edilmiş ve Dosyaya Girmiştir
Serra MohammadValipour ve Hayri Can Dağtekin arasında önce instagram, ardından whatsapp üzerinden gerçekleştirilen yazışmalar emniyet birimleri tarafından da tespit edilmiş ve dava dosyasına girmiştir.
Serra MohammadValipour da Hayri Can Dağtekin ile Sosyal Medyadan 2017 Yılında Yazıştığını Kabul Etmektedir
Yalanların içeriği değişmek ve birbiriyle çelişmek kaydıyla, Serra MohammadValipour, vermiş olduğu 3 ifadede de Hayri Can Dağtekin ile instagram üzerinden bağlantı kurduğunu kabul etmektedir. Kendisiyle ilk bağlantı kuranın Hayri Can Dağtekin olduğu ve kendisinden fotoğraflar istediği yalanını söyleyerek durumu karşı tarafa suçlamaya dönüştürmeye çalışsa da, ilerleyen sayfalarda sunduğumuz ve analizini yaptığımız -EMNİYETİN BİZZAT TESPİT ETTİĞİ- yazışmalar, bu iddiaların yalan olduğunu ortaya koymaktadır.
Dosyada mübrez bu yazışmaların, Serra MohammadValipour tarafından tüm aşamalarda kabul edilmiş olduğuna dair ifadeler şu şekildedir:
31.05.2018 tarihli Zürih'ten yazdığı mektup:
"2017 yılında … Instagramdan birkac murid ekledim candag dagtekin bana merhaba yazdi sonra konsumaya basladik…"
13.07.2018 tarihli Emniyet İfadesi:
"Daha sonra bu whatsapp grubundan olan, instagram üzerinden Can DAĞTEKİN isimli 26-27 yaşlarındaki erkek şahıs bana ulaştı… Bu Can DAĞTEKİN de Adnan OKTAR'ın grubundan olduğunu bildiğim için Adnan Hoca'ya selam söyle dedim, çünkü herkes beni Adnan OKTAR gözdesi olarak bildiği için korktu ve bir daha beni aramadı…"
12.08.2020 tarihli Mahkeme İfadesi:
"BİR KISIM SANIKLAR MÜDAFİ AV. BURAK TEMİZ SÖZ ALDI: İfadenizde 2017 yılında Can Dağtekin'le yazıştığınızı beyan etmişsiniz Can Dağtekin'le yazışmanızda 14 yaşında 2003 doğumlu olduğunuzu için 14 yaşında olmanıza rağmen Can Dağtekin'e 17 yaşına gireceğinizden bahsetmişsiniz neden yaşınızı bilerek yanlış beyan ettiniz?
MÜŞTEKİ SERRA MUHAMMED VALİPUR BEYANINDA: Şöyle söyleyeyim WHATSAPP GÖRÜŞMELERİM VAR, Whatsappta ben Can'a sabahın 5'inden akşam'ın 5'ine kadar OKULDA OLDUĞUMU SÖYLÜYORUM Whatsapp görüşmelerimde yani Can'a 17 yaşımda olduğumu söylemiş olamam."
Tekrar belirtmek gerekirse, Serra'nın buradaki ifadelerinin aksine, HAYRİ CAN DAĞTEKİN İLE İLK BAĞLANTI KURAN ve ısrarla bu yolla MÜVEKKİLE ULAŞMAYA ÇALIŞAN, bu sebeple SÜREKLİ OLARAK YAZAN KİŞİ SERRA MOHAMMADVALİPOUR'UN KENDİSİDİR. Zaten birazdan sunacağımız yazışmalar bunu ispat etmektedir.
Hayri Can Dağtekin'e İlk Mesaj Yollayan Serra Mohammadvalipour'dur
Serra MohammadValipour, kendisine ilk mesaj yollayanın Hayri Can Dağtekin olduğunu iddia etmektedir. Oysa yazışmalar tam tersini söylemektedir:
Konuşmanın genel gidişatına bakıldığında, buradaki cümlenin KONUŞMAYI BAŞLATAN CÜMLE olduğu anlaşılmaktadır. Serra, belli ki TANIMADIĞI BİR KİŞİYE yazmakta ve "iyi günler, kusura bakmayın rahatsız ettiğim için" diyerek, konuşmaya ilk giren bir yabancının kullanabileceği bir nezaket cümlesi kurmaktadır. Konuşma, Serra'nın Can Dağtekin'i İnstagram'dan eklemesi ve İnstagram mesaj kutusuna mesaj yazmasıyla başlamaktadır.
"Sizi gördüm" diyerek İnstagramda Can Dağtekin'in profilini kendisinin gördüğünü teyit etmektedir. Yani Serra'ya ilk yazan Can Dağtekin DEĞİLDİR. Buradaki ifadelerden Serra'nın, Can Dağtekin'in müvekkille yakın bağlantısı olduğunu profildeki paylaşımlardan ve Can Dağtekin'in yayınlara katılıyor olmasından dolayı anlamış olduğu ve onu, MÜVEKKİLE ULAŞMAK İÇİN BİR YOL OLARAK GÖRDÜĞÜ anlaşılmaktadır.
Serra, o sırada müvekkilin YAYININI İZLEMEKTEDİR. "HOCAMIZI İZLİYORUM" diye özellikle belirtmekte, müvekkili özel olarak TAKİP ETMEKTE, özel olarak BU BAĞLANTIYI KURMAKTA ve müvekkile SELAM YOLLAMAKTADIR.
Kendisini tanıtmakta ve "İnşaAllah hatırlar beni" diyerek MÜVEKKİLİN KENDİSİNİ HATIRLAMASINI GERÇEKTEN VE ÇOK İÇTEN UMMAKTADIR.
Ardından kendisini hatırlatabilmek için 4 sene önce Hür sokaktaki evde Uğur Şahin ve bir midilliyle çektirdiği fotoğrafı göndermektedir. Açıkça görüldüğü gibi Serra, 2017 yılında, yani iddia konusu olan isnatlardan TAM 4 SENE SONRA, ISRARLA MÜVEKKİLLE GÖRÜŞMEYE ÇALIŞMIŞTIR.
Şu bir gerçektir ki, 4 yıl önce cinsel istismara uğradığını ve bundan dolayı psikolojik travma yaşadığını iddia eden bir insan, ARADAN 4 YIL GEÇTİKTEN SONRA İSTİSMARA UĞRATTIĞINI İDDİA ETTİĞİ KİŞİYLE BÖYLESİNE BİR İSTEKLE TEKRAR GÖRÜŞMEK İSTEMEZ, ONA ULAŞMAK İÇİN YOLLAR ARAMAZ, ONA ISRARLA SEVGİSİNİ İLETMEZ, ÖZLEDİĞİNİ SÖYLEMEZ, SELAM YOLLAMAZ.
SERRA ÖZLEMİNİ, SEVGİSİNİ GÖRÜŞME İSTEĞİNİ BU KADAR AÇIK İFADE ETMEKTEDİR, ÇÜNKÜ SERRA HİÇBİR ZAMAN MÜVEKKİL TARAFINDAN İSTİSMARA UĞRATILMAMIŞTIR.
Serra MohammadValipour Müvekkile "Kendisini Çok Özlediğini" İletmektedir
Aşağıdaki konuşmanın, ilk mesajdan bir gün sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. Can Dağtekin, Serra'nın mesajını bir gün önce müvekkile iletememiştir. Serra da onun üzerine bir mesaj daha göndermekte ve "ONU ÇOK ÖZLEDİĞİMİ SÖYLEYİN" diyerek müvekkile özlemlerini tekrar tekrar iletmeye çalışmaktadır:
Serra MohammadValipour Müvekkilden Israrla Cevap Beklemektedir
Mesajlardan anlaşıldığı kadarıyla Hayri Can Dağtekin Serra'nın mesajını ikinci gün de müvekkile iletememiştir. Serra ise sürekli ve ısrarcı bir şekilde mesajının iletilmesini takip etmektedir. 3. Gün "iletebildiniz mi?" diye başlayan mesaj ile ciddi bir kararlılıkla müvekkile ulaşmaya çalıştığı anlaşılabilmektedir.
Bu ısrarın sonucunda Can Dağtekin müvekkile Serra'nın selamını ilettiğini söylemiştir. Can Dağtekin bunu, "Selamını ilettim, sen de ona selam söyle dedi" şeklinde bir cevap ile Serra'ya iletmiş, belli ki konuyu geçiştirmeye çalışmıştır.
Serra bu cevabı oldukça yetersiz bulmuş olacak ki, "başka bir şey sordu mu peki?" diye sormakta, sonra da müvekkilden herhangi bir ilgi ve alaka görmeyişini "yani meşguldür büyük ihtimalle" diyerek meşguliyete bağlamaya çalışmaktadır.
Görüldüğü gibi TÜM GİRİŞİMLERİ YAPAN SERRA'DIR. Israrlı bağlantı talebi Serra'dan gelmektedir. Hatta Serra, müvekkilden kapsamlı, doyurucu cevaplar almayı beklemektedir. Bir başka deyişle Serra bakımından, tek taraflı ve ısrarlı bir bağlantı kurma, kendini hatırlatmaya çalışma arzusu vardır.
Serra, Müvekkille Yazışabilmek İçin Şahsi Numarasını Vermiştir
Beklediği yeterli cevabı alamayınca Serra, bağlantıya geçtiği Can Dağtekin'e şahsi numarasını vermekte, instagram mesaj bölümünden yazışmanın zor olduğunu, bu nedenle telefon bağlantısı kurmak istediğini söylemektedir. Böylelikle ESKİSİ GİBİ müvekkili bilgilendirmek istediğini belirtmektedir. DEMEK Kİ, ESKİDEN DE YAZIŞARAK BAĞLANTI KURAN SERRA MOHAMMADVALİPOUR'UN KENDİSİDİR; ANNESİ DEĞİL!
Serra bu esnada, geçmişte müvekkilin arkadaşlarıyla yaptığı yazışmaları hatırlamış ve "sen böyle yazınca cidden eski yılları özledim" şeklinde bir ifade kullanmıştır. "Eskiden nasıldı?" sorusuna ise, o dönemlerde bayan kardeşlere yazdığını, müvekkile onlar vesilesiyle mesajlar ilettiğini anlatmaktadır.
"Cidden eski yılları özledim" ifadesi bir ÖZLEM VE MUTLULUK İFADESİDİR. Belli ki o dönemlere geri dönmek istemektedir; keza o dönemleri hatırlamak bile ona mutluluk vermiştir.
Bu cümleler, CİNSEL İSTİSMARA UĞRAMIŞ BİR İNSANIN SÖZLERİ OLAMAZ. HİÇ KİMSE, CİNSEL İSTİSMARA UĞRADIĞI BİR DÖNEMİ, ORTAMI VE KİŞİYİ ÖZLEM İLE YAD ETMEZ. O GÜNLERE GERİ DÖNMEK İSTEMEZ. Ve dahası, HİÇ KİMSE, İSTİSMARA UĞRATTIĞINI İDDİA ETTİĞİ BİR KİŞİ İLE YILLAR SONRA TEKRAR BAĞLANTI KURUP ISRARLA ONUNLA GÖRÜŞMEK VE ONA ÖZLEMİNİ İLETMEK İSTEMEZ.
Serra, sürekli yayınlarını izleyip takip ettiği müvekkile yönelik aşırı düşkünlük göstermekte, onu oldukça sevdiğini açıkça belli etmekte, dile getirmektedir. Ailesinden, çevresindeki insanlardan koptuğu ve uzaklaşmak istediği bir dönemde sadece müvekkil ve arkadaşları ile bağlantı kurmayı bu kadar çok istemesinin başka bir anlamı yoktur.
Buradaki ifadeler yine, geçmişte facebook üzerinden müvekkilin arkadaşlarıyla bağlantı kuran kişinin Serra olduğunu kanıtlamaktadır. Serra bu yazışmada açıkça, "bayan kardeşlere yazarak hocamızla görüşüyordum. Onlar da hocamıza iletiyor bana da hocamızdan mesaj geliyordu" diyerek BU YAZIŞMALARI KENDİSİNİN YAPTIĞI KABUL ETMİŞ BULUNMAKTADIR.
Serra, müvekkille bağlantıya devam etmek istemekte ve "kimbilir belki artık siz vesile olursunuz" diyerek bu konudaki talebini açıkça dile getirmektedir.
Serra'nın "Kaybettiği" Fotoğraf
Müvekkile olan düşkünlüğünü ispat etmek adına Serra, Can Dağtekin'e, "Hocamızla fotoğrafım vardı hatta, ama kaybettim" demektedir. Aslında bu ifade ilginçtir. Serra'nın müvekkille yegane fotoğrafı, müvekkil, Serra ve anne Dilek Çelikten'in birlikte olduğu aşağıdaki fotoğraftır.
Serra bu yazışma esnasında bu fotoğrafı kaybettiğini söylemektedir. Ancak bu fotoğraf 2018 yılında Serra'nın husumetli müştekiler tarafından Türkiye'ye getirilip ardından Çocuk Şube'ye götürüldüğü dönemde bir anda müşteki Uğur Şahin'in telefonundan çıkmıştır. Oradaki ifadede Serra, bu fotoğrafı Uğur Şahin'e kendisinin gönderdiğini söylemiştir. Uğur Şahin'in emniyete sunduğu bu fotoğrafta bir sahtecilik de yapılmış, "anne" fotoğraftan kasıtlı olarak çıkarılmıştır.
Can Dağtekin ile 2017 yılındaki yazışmaları sırasında Serra bu fotoğrafı kaybettiğini söylediğine göre, bunu emniyette, annesinin bulunduğu kısım kesilmiş olarak getiren de husumetli müşteki Uğur Şahin olmalıdır. İftira beyanda kullanılacak bu fotoğraf ile ilgili de belli ki Serra'nın orada yalan beyan vermesi sağlanmıştır.
Serra'nın Müvekkil İçin Söylediği
"Ondan Korkmam, Hayatımda Onun Kadar Hiç Kimseyi Sevmedim" İfadesi
Serra MohammadValipour, buradaki yazışmalarda Can Dağtekin'e MÜVEKKİLLE YILLARDIR GÖRÜŞEMEDİĞİNİ, ONU GERÇEKTEN ÇOK ÖZLEDİĞİNİ söylemekte ve uzun zamandır bağlantı kuramamasının nedeni olarak da geçmişte hem velayet davasında hem okulunda hem de devlet yurdunda söyleyip durduğu aynı yalanı tekrar etmekte ve annesini suçlamaktadır.
Buradaki yazışmalar ve yazışmalarda Serra'nın müvekkile olan pozitif bakış açısı hayli dikkat çekicidir:
Buradaki konuşmaları aşama aşama inceleyecek olursak;
Serra, 2013 yılında müvekkille görüştüğü iki seferde de, "tek gidemediği için annesiyle gidiyor" olduğunu belirtmektedir. Yani Serra'nın müvekkille görüşmelerinin her ikisinde de müvekkilin bulunmadığı Hür sokağa yaptığı ziyaretlerde de ANNESİ MUTLAKA YANINDADIR.
Serra, senelerdir müvekkille iletişime geçemediğini belirttikten sonra, "şu an onu gerçekten özlediğimi fark ettim, yaşım da büyüdüğü için" diyerek müvekkile özlemini dile getirmektedir.
Serra, annesi yüzünden bu aşamalarda müvekkille görüşemediğini belirtmektedir. Gerçekten annesi nedeniyle görüşememiş, çünkü annesi gitmesine izin vermemiş, bundan dolayı da annesine kızmıştır. Yani olayın arka planı, dava dosyasına anlattığı gibi değildir. Serra annesine karşı kızgınlığından dolayı bu konuyu bir iftiraya dönüştürmüş ve burada da bu iftirayı kullanmıştır.
Her durumda ortada olan gerçek, Serra'nın o dönemde ısrarla müvekkille görüşmek istediği ve istediği halde görüşemediğidir.
Mesajın devamı ise çok daha önemlidir:
Serra, tam olarak şu cümleyi kurmaktadır: "Zaten HOCAMIZDAN KORKMAM BEN. HAYATIMDA ONUN KADAR KİMSEYİ SEVMEDİM".
2017 yılında doğrudan Serra tarafından yazılmış olan bu cümle, bu dava seyri ile ilgili çok önemli bir delil içermektedir. Belli ki istismar iddiası yalandır. Hiç kimse, kendisine istismarda bulunduğunu iddia ettiği bir insan ile ilgili olarak;
"BEN ONDAN KORKMAM"
"HAYATIMDA ONUN KADAR KİMSEYİ SEVMEDİM"
İfadelerini kullanmaz.
"Hayatımda onun kadar kimseyi sevmedim" ifadesi çok iddialı bir ifadedir. Serra'nın, bu ifadeleri sarf ettiği bir insan hakkında, sadece bir sene sonra "bana geçmişte istismarda bulundu" diye ortaya çıkması, husumetli müştekiler tarafından yönlendirildiğini ve iftiraya açık kişiliğini açıkça ortaya koymaktadır.
Serra'nın Yaşı Konusunda "Yeniden" Yalan Söylemesi
Bu yazışmaların devamında Hayri Can Dağtekin Serra'ya yaşını sormakta ve Serra, "16'yım, 17'ime gireceğim" diyerek yine yalan söylemektedir. Oysa 2003 doğumlu olan Serra, 2017 yılında sadece 14 yaşındadır.
Yazışmanın başka bir aşamasında ise Serra, "üniversitedeyim, ders çalışacağım" diyerek yaşıyla ilgili başka bir yalan söylemektedir:
Yaşı konusunda yalan söylemek Serra'nın sıklıkla başvurduğu bir yöntemdir. Mahkeme esnasında ısrarla 2013 yılında 9 yaşında olduğunu tekrarlayıp durmuştur. Oysa o tarihlerde 10 yaşını bitirmiş, 11 yaşından gün almaya başlamıştır. Yaşı konusundaki bu yalan mahkeme başkanının dikkatini çekmiştir. (Serra MohammadValipour'un yalanlarının anlatıldığı bölümde bu konuya detaylı yer verilmişti)
Yine emniyet ifadesinde Hayri Can Dağtekin için "26-27 yaşlarında erkek bana ulaştı" demiştir. Oysa 1993 doğumlu olan Hayri Can Dağtekin o tarihte 24 yaşındadır. Zaten buradaki instagram konuşmalarında da Serra, Can Dağtekin'e, "sen 23-24 duruyorsun" demekte, Can Dağtekin de 24 yaşında olduğunu söyleyerek bu durumu teyit etmektedir.
Konuşmalardan anlaşıldığı gibi Serra, Can Dağtekin'in yaşını gayet iyi bilmektedir. Ancak buna rağmen emniyet sorgusunda onun yaşıyla ilgili de yalan söyleme ve kasıtlı olarak onun yaşını büyütme ihtiyacı duymuştur.
Pek çok konuda olduğu gibi yaş konusunda yalan söylemek de Serra'da hastalık şeklindedir.
Serra, Israrla Müvekkille Görüşmenin Yollarını Aramıştır
Artık whatsapp üzerinden ilerleyen yazışmaların sonraki aşamalarında Serra, müvekkil ile tekrar görüşebilmenin yollarını aramaktadır:
"Seni ne zaman göreceğim" sorusuna cevap olarak Serra, "hocamıza kalmış. Gelebilirsem inşaAllah Hülya ile gelebilirim" demektedir. Buradaki "hocamıza kalmış" sözü önemlidir. Belli ki Serra, tekrar gelebilmek ve MÜVEKKİL İLE GÖRÜŞMEK İSTEMEKTE VE BUNUN İÇİN MÜVEKKİLDEN TEKLİF BEKLEMEKTEDİR. Ancak yazışmalarda da açıkça görüldüğü gibi müvekkilin böyle bir talebi, bu yönde bir mesajı OLMAMIŞTIR.
Serra Müvekkile Selamını İletmek ve Müvekkil ile Bağlantı Kurmak İçin Özel Çaba Göstermektedir
Hayri Can Dağtekin ile yaptığı yazışmalar esnasında Serra, sürekli olarak Can Dağtekin'e, müvekkile selamını iletip iletmediğini sormakta, bunu mutlaka netleştirmek istemektedir. Belli ki müvekkilden kendisiyle ilgilendiğini gösteren bir cevap beklemektedir.
Serra, sonrasında Hayri Can Dağtekin aracılığıyla müvekkile ulaşabilmenin sevincini dile getirmektedir:
Serra, Can Dağtekin'e sürekli olarak müvekkili sormaktadır. Ardından da "cidden sen çok önemlisin benim için, eskiden hep Didem Ürer ya da Ebru Altan'la görüşürdüm ya da Ümit vardı, şu an sana ulaştım işte" diyerek Can Dağtekin aracılığıyla müvekkille bağlantıya geçebileceği için mutluluğunu dile getirmektedir. Açıkça müvekkille hiçbir şekilde irtibatsız kalmak istememektedir.Buradaki açıklamalar aynı zamanda Serra'nın 2013-2014 yıllarında Didem Ürer, Ebru Altan ve Ümit Kuruca vesilesiyle BİZZAT KENDİSİNİN BAĞLANTIYA GEÇTİĞİNİ de teyit etmektedir. İddia ettiği şekilde bu bağlantıyı sağlayan annesi Dilek Çelikten değil, Serra'nın kendisidir.
Görüşme ve selam iletme talebi sürekli ve tamamen tek taraflı olarak Serra'dan gelirken, yazışmalardan anlaşılabileceği gibi, MÜVEKKİL BU KONUYLA PEK İLGİLENMEMEKTE, Serra'nın ısrarlı bağlantı talepleri karşılıksız kalmaktadır. Serra'nın, müvekkilin gözdesi olduğuna dair iddialarının hiçbir geçerliliği olmadığı, Serra'nın müvekkil için HERHANGİ BİRİ olduğu da buradan ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Serra, Müvekkilden Beklediği Cevap Gelince Olağanüstü Sevinmekte ve Bağlantıyı İlerletmenin Yollarını Aramaktadır
Hayri Can Dağtekin, Serra'nın gönderdiği ve ısrarla müvekkile iletilmesini istediği mesajı günler sonra müvekkile iletmiş ve bu durumu Serra'ya haber vermiştir. Bunun akabinde şu konuşma geçmektedir:
Burada iki önemli vurgu vardır. Birincisi müvekkilden gelen cevapta, "YAŞIN DOLUNCA" (reşit olunca) görüşebilecekleri belirtilmiştir. Bu yargılama esnasında ısrarla vurgulandığı gibi müvekkilin 18 yaşından küçük bir kişi ile yanında ebeveyni olmadan görüşmesi imkansızdır. Yanında ebeveyni olduğunda ise bu görüşme ancak çocuğun ailesinin yanında ve kalabalık ortamda, 5-10 dakikayı geçmeyecek şekilde gerçekleşir. Bu yazışma, bu gerçeği doğrulamaktadır.
İkinci önemli vurgu ise, müvekkilden günlerdir beklediği cevap geldiğinde Serra'nın "Ohh Allah senden razı olsun, çok mutlu oldum" diyerek şiddetli sevincini dile getirmesidir.
Hiç şüphe yok ki, cinsel istismara uğrayan hiçbir kişi, yıllar sonra istismarcısıyla bağlantı kurmaz ve onunla yeniden bağlantı kurduğu için böylesine sevinmez.
Serra, sevincini dile getirirken, "O zaman sabredeyim de 1-2 sene çabuk geçsin" demektedir. Yani MÜVEKKİLLE GÖRÜŞMEK İÇİN SABIRSIZLANMAKTADIR. Kendisini 16 yaşında tanıttığı için de 1-2 senenin çabuk geçmesini ve bir an önce 18'ine basıp müvekkille görüşebilmeyi planlamaktadır.
O kadar sevinmiştir ki, Can Dağtekin'e sürekli olarak teşekkür etmektedir.
Ardından Hayri Can Dağtekin'e, müvekkile düzenli ulaşabilmek için kendisiyle iletişimde kalıp kalamayacağını sormaktadır. Bağlantıyı devam ettirmek istemektedir.
Hayri Can Dağtekin ile Yazışmalar Esnasında Serra'nın Gönderdiği Şahsi Fotoğrafları
Serra, Can Dağtekin ile yazışması esnasında aşağıda bulunan kendi kişisel fotoğraflarını göndermektedir:
Serra MohammadValipour, Can Dağtekin'e yaşının büyük olduğunu söylemiştir. Oysa bu yazışmaları yaptığı sırada 14 yaşındadır. Yaşı küçük bir çocuğun tanımadığı bir kişiye bu tarzda fotoğraflar göndermesi aslında onun GERÇEK KİŞİLİĞİNİ göstermektedir. KENDİSİNE MAKYAJ YAPTIRAN YOKTUR; KENDİSİNE ZORLA POZLAR VERDİREN YOKTUR. TEK BAŞINA BİR YURTTA KALMAKTA VE BÜTÜN BUNLARI KENDİSİ, KENDİ İSTEĞİ İLE YAPMAKTADIR.
Serra, fotoğrafları gönderirken Can Dağtekin'e "biraz değişik bakıyorum ama bu kendiliğinden olan bir şey yani bir amacım yok" diyerek o yaştaki bir kişiden beklenmeyecek şuhlukta ve özel pozlar verilerek çekilmiş olan fotoğrafların "ASLINDA DOĞAL" olduğunu, BAKIŞLARI BÖYLE OLDUĞU İÇİN FOTOĞRAFLARIN DA BU ŞEKİLDE ÇIKTIĞINI, BUNDA ÖZEL BİR AMACI OLMADIĞINI belirtmeye çalışmaktadır. Fotoğrafların, 14 yaşındaki bir çocuğun normal şartlarla vermeyeceği pozlar içerdiğinin kendisi de farkındadır.
Serra, Can Dağtekin ile Yazışmaları Konusunda Tüm Aşamalarda Yalan Söylemiştir
Bütün bu yazışmalar ve analizler sonrasında geriye dönüp de Serra'nın verdiği çeşitli ifadelere baktığımızda, Serra'nın, bu yargılamada hemen her aşamada olduğu gibi, bu konuda da kapsamlı yalanlar söylediğini açıkça görebiliyoruz.
Zürih'ten yazdığı mektubunda Serra, Hayri Can Dağtekin'in adeta kendisinden sadece fotolarını istemek için bağlantı kurduğuna dair bir algı yaratmaya çalışmıştır. Yazışmalar dosyada olmasa, karşı tarafı buna inandıracaktır. Oysa Can Dağtekin'i instagramdan ekleyen, onunla bağlantı kuran ve bu bağlantıyı günlerce ısrarla devam ettiren ve bu yolla müvekkile ulaşmak isteyen kişi Serra'nın bizzat kendisidir.
Yine emniyet ifadesinde Serra konuyu aynı yere getirmeye çalışmış, müvekkile ulaşabilmek için dur durak bilmeyen girişimlerinden ve müvekkile yönelik sarf ettiği oldukça samimi sevgi sözcüklerinden hiç bahsetmemiştir. Bu davada, haksız ve hukuksuz şekilde cinsellik konuları ön plana çıkarıldığı için, kendisi de benzer bir vurgu yaptığında dikkatlerin bu yöne çekileceğini ummuştur ve bu sebeple mevcut konuşmaların hiçbirinden bahsetmeyip, bu görüşmeyi Hayri Can Dağtekin'in kendisinden bikinili fotoğraflar istediği iddiasına bağlamaya çalışmıştır. Ancak yazışmaların tümü dosyada mübrezdir ve bu iddia doğru olmadığı gibi BU YAZIŞMALARDA KONU SADECE SERRA'NIN MÜVEKKİLE YÖNELİK SEVGİSİDİR.
Yine emniyet ifadesinde Serra, bu yazışmaların elimizde olduğu ihtimali dahilinde müvekkile selam gönderdiğini hatırlayarak "Can DAĞTEKİN de Adnan OKTAR'ın grubundan olduğunu bildiğim için Adnan Hoca'ya selam söyle dedim" diyerek durumu arada geçen önemsiz bir konuymuş gibi geçiştirmeye çalışmıştır. "Neden selam gönderdin?" şeklindeki muhtemel bir soruya kendince bir ön hazırlık yapmıştır.
Bu açıklamanın hemen ardından da "herkes beni Adnan OKTAR gözdesi olarak bildiği için korktu ve bir daha beni aramadı" demektedir. Ancak yazışmalardan da görülebileceği gibi durum hiç de böyle değildir. Can Dağtekin'in korkup kaçtığı falan yoktur. Günler boyunca müvekkilden sadece bir selam alabilmek için KESİNTİSİZ OLARAK CAN DAĞTEKİN'E MESAJLAR YAZAN, HER GÜN SELAMININ İLETİLİP İLETİLMEDİĞİNİ SORAN, SELAMI İLETİLDİĞİ SÖYLENDİĞİNDE HAVALARA UÇAN VE BUNDAN SONRA MÜVEKKİLE ULAŞMAK İÇİN CAN DAĞTEKİN İLE BAĞLANTIDA OLACAĞINI SÖYLEYEN SERRA'NIN KENDİSİDİR.
MÜVEKKİLİN TAVRI İSE SERRA'NIN GÖZDE OLDUĞU İDDİALARINI ORTADAN KALDIRMAKTADIR. Müvekkil, Serra'nın ısrarlı selam ve sevgi mesajlarını ÖNCE GÖRMEZDEN GELMEKTE, ardından BİRER CÜMLELİK CEVAPLARLA GEÇİŞTİRMEKTEDİR. SERRA, BELLİ Kİ MÜVEKKİL İÇİN, İDDİA ETTİĞİ KADAR ÖNEMLİ BİRİ DEĞİLDİR.
Hatta Serra, müvekkile ulaşmak için o kadar çok mesaj yazmıştır ki, konuşmaların bitiminde "zamanını daha fazla alıp sıkmayayım seni" demek zorunda kalmıştır:
Serra'nın bu dava kapsamında bu konuda bu kadar rahat yalan söyleyebilmesinin sebebi, bu yazışmaların tespit edildiğini o dönemde bilmeyişidir. Dikkat edilirse mahkeme ifadesinde bu konuyu hiç açmamış, bu konuda hiçbir detaya girmemiştir. Çünkü yazışmaların elimizde olduğunu görmüştür ve yazışmalardaki durum da gayet açıktır.
Serra'nın bu yazışmalarla ilgili aleni yalanları, davanın genel seyrinde Serra'nın diğer iddiaları kapsamında da mutlaka değerlendirilmelidir. SERRA, ÇOK AMA ÇOK KOLAY YALAN SÖYLEYEBİLMEKTEDİR.
Buradaki deliller ışığında istisnasız herkes şu değerlendirmeleri mutlaka yapacaktır:
- Cinsel istismara uğramış ve bunun travmasını yaşamış bir kişi, aradan 3-4 yıl geçtiğinde kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söylediği kişiyle ısrarla bağlantıya geçmez,
- Onun kadar kimseyi sevmediğini söylemez,
- Ondan hiç korkmadığını söylemez,
- Onun yanına gelmek için çırpınmaz, planlar yapmaz,
- Selamı iletilmediği için üzülmez; iletildiği için çılgınca sevinmez,
- Sadece görüşebilmek için geçmesi gereken birkaç yılı "sabrederek bekleyeceğini" söylemez
- İrtibatta kalmak için bir yol bulduğuna bu kadar mutlu olmaz,
Sadece bu yazışmalar dahi durumu netleştirmektedir:
SERRA MOHAMMADVALİPOUR, HERHANGİ BİR CİNSEL İSTİSMARA UĞRAMAMIŞTIR.
İDDİA ETTİĞİ DÖNEMDE İSTEMEDİĞİ İNSANLARLA, İSTEMEDİĞİ ORTAMDA BULUNMAMIŞTIR.
MÜVEKKİLİ DE, ZİYARETE GELDİĞİ ORTAMI DA ÇOK SEVEREK GELMİŞTİR; AYRILMAK İSTEMEMİŞTİR.
EVLENMEK İÇİN 13 YAŞININ BEKLENDİĞİ YALANDIR; MÜVEKKİL SADECE GÖRÜŞMEK İÇİN BİLE 18 YAŞININ DOLMASINI BEKLEMEKTEDİR. ZATEN HERHANGİ BİR EVLİLİK TALEBİ DE YOKTUR.
Serra MohammadValipour YALAN SÖYLEMEKTEDİR.
Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, 2021/696 esas, 2022/258 karar nolu kararında, Serra MohammadValipour'un Hayri Can Dağtekin ile yapmış olduğu bu yazışmaları bozma gerekçesi olarak değerlendirmiştir:
"5-)Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Serra Mohammadvalıpour'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan açılan kamu davasında; suç tarihinde 9-10 yaşlarında olduğu belirtilen katılan Serra'nın sanık Adnan Oktar'ın yanına kanuni temsilcisi olan annesi Dilek Çelikten tarafından getirildiği açık olmakla, dosyada mevcut olan KATILANIN SANIKLARDAN HAYRİ CAN DAĞTEKİN'E GÖNDERDİĞİ WATSAP MESAJLARINDAKİ ADNAN OKTAR İLE İLGİLİ YORUMLARI, bir kısım müştekinin soruşturma aşamasında Serra'nın ifade vermek üzere Türkiye'ye getirilebileceği, annesinin çok z..i biri olduğu ve para için isteneni yapabileceğine dair verdikleri bilgi notları, … dikkate alındığında; … eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup…"
Bu karardan da anlaşılabileceği gibi, söz konusu yazışmalar oldukça önemli bir delil niteliğindedir. Tüm bu hususları dikkatinize sunar, saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.
Adnan Oktar Müdafi,
Av. Mert Zorlu