İSTANBUL 30. AĞIR CEZA MAHKEMESİ'NE
DOSYA NO : 2024/414 E.
SUNAN : Adnan OKTAR
MÜDAFİİ : Av. Mert ZORLU
KONU : Müvekkilin yıllardır neden sevgi konusunun üzerinde ısrarla durduğunu açıklayan kamuoyu bilgilendirmesinin Sayın Mahkemenize sunumudur.
AÇIKLAMALAR:
Yıllardır gerek canlı yayınlarda gerekse eserlerinde yoğun olarak sevginin üzerinde duran müvekkil Adnan Oktar, sevgi konusunda bu kadar ısrarcı olmasının sebebini ve önemini açıklamak ve bu konuda kararlılığının devam ettiğini bildirmek amacıyla bir kamuoyu duyurusu hazırlamıştır. İlgili yazıyı aşağıda Sayın Mahkemenizin dikkatine sunuyoruz:
Şeytanı Susturmanın, Kainatın Sırrını Anlamanın Tek Yolu Sevgidir
Neden sevginin üzerinde duruyoruz? Çünkü şeytan en büyük mücadelesini sevgiye karşı verir. Nerede sevgisizlik varsa şeytan oradadır. Şeytan, Allah’ın yarattığı her güzelliğe karşı bir mücadele ve karşıtlık içinde olduğundan, Allah’ın en çok hoşuna giden "sevgiyi" yeryüzünden yok etmek amacındadır. Sevginin insanları pozitif hale getireceğini, Allah’ı kavramalarını ve sevmelerini kolaylaştıracağını, yeryüzündeki kötülüklere karşı bir kalkan olduğunu bildiğinden, ŞEYTAN ASIL OLARAK SEVGİYE SAVAŞ AÇMIŞTIR.
Şeytan, aslında bir zeka türüdür. İnsanların zihinlerine girerek onları olmadık anormalliklere yönlendirebilecek, onların yollarını değiştirecek ve onları üzüntülere sevk edecek bir etki biçimidir. Bu nedenledir ki, Allah ayetinde şeytanı tanıtırken, onun her yönden insanlara yaklaşma biçimini özellikle tarif etmiştir:
Demişti ki: "Git, onlardan kim sana uyarsa, şüphesiz sizin cezanız cehennemdir; eksiksiz bir ceza."
"ONLARDAN GÜÇ YETİRDİKLERİNİ SESİNLE SARSINTIYA UĞRAT, ATLILARIN VE YAYALARINLA ONLARIN ÜSTÜNE YAYGARAYI KOPAR, MALLARDA VE ÇOCUKLARDA ONLARA ORTAK OL VE ONLARA ÇEŞİTLİ VAADLERDE BULUN." Şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey vadetmez. (İsra Suresi, 63-64)
Şeytan, sevgiyi bilmeyen, zevklerini tüketmiş insanlara yanaşmaz. Onlar zaten sevgiyi yitirerek tüm varlıklarını yitirmiş olduklarından, şeytan için cazip bir hedef değildirler. Sevgiyi bilmeyen insan zaten ya ölü şeklinde yaşar ya da şeytana tamamen teslim olmuştur.
ŞEYTAN, GERÇEKTEN SEVGİYİ GERÇEK ANLAMDA BİLEN, SEVGİYİ YAŞAMANIN GÜZELLİĞİNİN FARKINDA OLAN KİŞİLERİ HEDEFLER. Kişinin ruhu sevgiye yatkınsa, sevgiyi tanıyorsa ve bundan zevk alıyorsa, o zaman şeytan daima bu kişinin imtihanı olacaktır.
Örneğin şeytan, insanlık tarihi boyunca her zaman peygamberlere karşı çok kapsamlı bir mücadele içinde olmuştur. Peygamberimiz (SAV)'e karşı yoğun bir mücadele yürütmüştür. Hatta ayette, Peygamberimiz (SAV)'in çevresinde neredeyse keçeleşecek kadar yoğunlaştıklarına dikkat çekilmektedir:
Şu bir gerçek ki, Allah'ın kulu (olan Muhammed,) O'na dua (ibadet ve kulluk) için kalktığında, onlar (müşrikler,) NEREDEYSE ÇEVRESİNDE KEÇELEŞECEKLERDİ. (Cin Suresi, 19)
ŞEYTANIN PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İ HEDEF ALMASININ TEK SEBEBİ, PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN EN YOĞUN SEVGİYİ YAŞAYAN KİŞİ OLMASIDIR. Yoğun sevgi, vicdan açıklığı ve bununla birlikte gelen tüm güzel ahlak özellikleri, şeytanı var eden her şeyin TAM ZIDDIDIR. İşte şeytan, o yüzden bunları yok etmeye çalışır.
Şeytan saldırdığı kişiyi duygusallaştırmaya, küstürmeye, alıngan hale getirmeye ve sinirlendirmeye çalışır. Çünkü bunları yaptığı takdirde onun sevgisiz ruh haline yaklaşacağını, depresifleşeceğini ve kendisine daha da yaklaşacağını bilir. İnsan, şeytanın tuzağına uyup sevgiden uzaklaştıkça işte bu nedenle öfkeye, nefrete, depresyona ve mutsuzluğa daha meyilli olmaktadır. Bu ruh hali geliştikçe, zaman içinde o kişinin şeytanın taraftarı haline gelmesi kolaylaşacaktır.
Dünyada nefretin, savaşların, katliamların, öfkenin, acımasızlığın, gaddarlığın, menfaatçiliğin, bencilliğin yayılmasının en önemli sebebi, şeytanın taraftarlarını bu yöntemle artırmasıdır. İnsanlar sevgiyi unuttukça, şeytana uyarak sevgiden uzaklaştıkça, şeytanın en istediği ortamlar oluşmakta ve buna insanlar uyum sağlamaktadırlar. Mutsuzluk ve sevgisizliğin hakimiyeti, işte bu nedenle, gün geçtikçe daha kolay bir hale gelmektedir.
Allah sevgisini tanıyan ve yaşayan insanların, şeytanın bu taktiklerini hemen kavrayacak ve buna karşı hemen harekete geçecek bir üstünlükleri vardır. Ayette Allah, iman sahiplerinin şeytanın taktiklerine karşı hemen düşünüp Allah’ı anarak bu tuzaktan kurtulduklarını belirtmektedir.
(Allah'tan) Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Allah'ı zikredip-anarlar), sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir. (Araf Suresi, 201)
İman sahipleri için sevgiye karşı geliştirilen bu şeytan oyunu, mutlaka tetikte olunması gereken bir oyundur. İşte bu nedenle de onlar, sevgiyi artıracak yöntemler arayıp bularak bu tuzağın kendilerine erişmesini külliyen engellerler. İşte bu nedenle SEVGİ, ŞEYTANA KARŞI EN BÜYÜK SİLAHTIR.
Sevgi oluştuğunda, şeytanın yaşam alanı kalmaz. Sevgi, dünyada güzelliklerle yaşamak ve ahirette sevginin en tecelli ettiği yer olan cenneti hak edebilmek için tek şarttır.
Dünyanın normale dönüşmesi, insanların rahat yaşaması, kıtlık, darlık, huzursuzluk çekmemeleri için tek koşuldur.
Allah, tüm kainatı sevgi için yaratmıştır. Kelebekler, kuşlar, dağlar, ağaçlar, denizler, tüm sevimli hayvanlar, tüm nimetler sevgi için var edilmiştir. Dolayısıyla Allah, sevginin oluştuğu yerde rahatlık verir. İşte tam da bu nedenle, sevgisizliğin asla yaşatılmaması gerekir. Bizim mücadelemiz de tam olarak budur.
Şeytanın gücünü ve etkisini ortadan kaldıran tek sır sevgi olduğu için, sevgiyi anlatmaya devam edeceğiz. Çünkü Allah, sevmeyi ve sevilmeyi sever; tüm kainatı da sevgi için yaratmıştır.
Müvekkilin kamuoyuna sunmuş olduğumuz açıklamaları Sayın Mahkemenizin dikkatine sunar, saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.02.06.2025
Adnan Oktar vekili,
Av. Mert Zorlu