İSTANBUL 1 AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
SUNAN : Adnan Oktar
MÜDAFİ : Av. Mert ZORLU
Konu : Müvekkil Adnan Oktar’a yönelik “Mehdilik iddia ediyor” isnatlarına karşı, Mehdiyet konusunun yalnız İslam inancında değil Ehl-i Kitap inancında da yeri olduğu ve üç büyük din için de inanç esası olan konulardan biri olduğu hakkındadır
AÇIKLAMALARIMIZ:
Malumunuz olduğu üzere müvekkil Adnan Oktar hakkında “Mehdilik iddia ettiği” şeklinde bir ön yargı yaygın olarak hakimdir. Hatta öyle ki bu gerçek dışı kanaat yargılanmakta olduğu dosyaların iddianamelerine de yansımaktadır. Kanaatimizce bu durum Mehdiyet konusu hakkında bir takım yanlış bilgilere ve müvekkilin Mehdiyeti anlatıyor olmasının gerekliliğini anlayamıyor olmaya dayanmaktadır.
Müvekkil hayatının hiçbir döneminde Mehdilik iddia etmemiştir. Son nefesine kadar da böyle bir iddiada bulunmayacağına dair milyonların gözü önünde defalarca yemin etmiş, bu yeminini mahkeme huzurunda da tekrarlamış bir insandır.
Müvekkilin Mehdiyeti anlatması inancının bir gereğidir. Zira bilindiği üzere Hz. Muhammed (sav) hadisinde “Mehdi ile müjdelenin” diyerek Müslümanlara Mehdiyeti anlatma sorumluluğu vermiştir.
Müvekkilin Mehdiyeti anlatmasındaki amaçlarından biri de şu an İslam dünyasına hakim olmuş dağınıklık, yokluk, yoksulluk, işgaller, savaşlar, acılar karşısında Müslümanların yeise düşmemesi için onları Peygamberimiz’in müjdelerinden haberdar etmek, ümitvar olmalarına vesile olmaktır.
Tarih boyunca da tüm büyük İslam alimleri Mehdiyeti anlatmış, şevk ve sevince vesile olmuşlardır. Ne var ki her kim Mehdiyeti anlatsa tıpkı bugün müvekkile yapıldığı gibi mehdilik iddia etmekle suçlanmıştır. Bediüzzaman Said Nursi, Esat Coşan, Muhammed Raşid Erol, Mahmut Ustaosmanoğlu gibi birçok değerli şahsiyet bu suçlamaya maruz kalmış ancak -konunun öneminin bilincinde olduklarından- hiçbir zaman Mehdiyeti anlatmaktan vazgeçmemişlerdir.
Mehdiyetin anlatılması her ne kadar bazı kesimlerde rahatsızlık kaynağı olsa da, aslında Mehdiyet yani Türk İslam dünyasının birleşerek dünyaya barışın, sevginin, iyiliğin hakim olması, tüm mazlumların korunması ve kurtarılması Türk Devletinin iki bin yıldır yazılı olmayan resmi ideolojisidir. Anlatılması, öğretilmesi, konuşulması ve bilinmesi Devletin bekasına tehdit olarak değil tam tersine Devletin sağlamlığı ve devamlılığı açısından gerekli görülmüştür. Cumhuriyet döneminde de Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanıp basılan Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim, Sünen-i Davud gibi temel İslami kaynaklar başta olmak üzere onlarca eserde Mehdiyet anlatılmış ve açıklanmış, böylece halkın bilgilendirilmesi devam etmiştir.
Mehdiyet inancı dört temel mezhepte temel inanç esaslarından biri olarak kabul edilirken, Şiilik, Caferilik, Alevilik, Bektaşilik’te de geniş yer almaktadır. Hristiyanlık ve Musevilik hatta Budizm de Mehdiyet inancı vardır. Özellikle Musevilikte hem yazılı hem de sözlü kaynaklarda Mehdiyet çok kapsamlı olarak anlatılır. Nitekim Kuran-ı Kerim’de de bilindiği üzere
Andolsun, Biz zikirden sonra Zebur'da da: "Şüphesiz Arz'a salih kullarım varisçi olacaktır" diye yazdık. (Enbiya Suresi, 105)
Ayetiyle İslam ahlakının yeryüzüne hakimiyeti yani Mehdiyetin Musevi kaynaklarında da anlatıldığı bildirilmiştir. Bu Kuran ayeti İslam alimleri tarafından işari manada Mehdiyeti anlatan ayet olarak yorumlanmıştır. Mehdiyetle ilgili olarak Musevi kaynaklarında yer alan bilgilere bakılması, bu bilgilerin araştırılıp öğrenilmesine yönelik bir işaret olarak da görülmüş ve değerlendirilmiştir. Müvekkil de bu sebeple hem eserlerinde hem de konuşmalarında Musevi kaynaklarında Mehdiyetin nasıl anlatıldığı, Mehdi hakkında hangi bilgilere yer verildiği konusu üzerinde durmuştur.
MÜVEKKİLİN BU KONUDA YAPTIĞI ARAŞTIRMA VE ÇALIŞMALAR DOĞRULTUSUNDA, BAZI MUSEVİ KAYNAKLARINDA MEHDİYET HAKKINDA VERİLEN BİLGİLERİN BİR KISMI ŞÖYLEDİR:
MEHDİ'NİN ÇIKIŞININ HEMEN ÖNCESİNDE DÜNYADA DECCALİYET SİSTEMİ HAKİM OLACAKMehdi'nin (Moşiyah) geleceği nesilde tüm devletler Minim dinini (Deccaliyetin dini ateizmi) kabul edecek ve verilen öğütlerden yüz çevirecek. (Babil Talmud'u, Sanhedrin, 11:97 a)
Davud oğlu Mehdi'nin (Moşiyah) geleceği nesilde Allah'tan korkan kişiler hor görülecek. (Babil Talmud'u, Sanhedrin 97a)
Davud oğlu Mehdi'nin (Moşiyah) geldiği nesilde SÜREKLİ YENİ BELALAR VE ŞEYTANİ KARARLARIN YÜRÜRLÜĞE KONMASI OLACAK, HER YENİ KÖTÜLÜLÜK, BİR DİĞERİ BİTMEDEN HIZLA GELECEK. (Babil Talmud'u, Sanhedrin 97a)
Bu dönemde (Mehdi'nin tutsak olduğu dönemde) ARKA ARKAYA KÖTÜ ŞEYLER OLACAK. Bunun akabinde (gerçeği) anlayacaklar. “Bu olanlar gerçekten Mehdi'nin (Moşiyah) gelişinin alametleridir.” diyecekler. O dönem yargılanacaklar, yüzleri (yanmış) tavanın dibi gibi simsiyah olacak. (Rivka Ulmer, “A Bilingual Edition of Pesiqta Rabbati”, Walter de Gruyter, Berlin 2017, cilt 2, 34:3)
Nasıralı İsa'nın ve arkasından çıkan İsmailoğlu`nun (Hz. Muhammed SAV) yaptığı bütün her şey, Kral Mehdi'nin (Moşiyah) yolunu düzeltmek (ona yol açmak) ve dünyayı ıslah edip tek olan Tanrı`ya ibadet edilmesini sağlamaktan başka bir şey değildir. (Maymonides, El'yahu Tauger, Mozna'm Pub. New York, 1998)
Mehdi (Moşiyah) döneminde savaşlar olmayacak ve bir millet diğer bir millette kılıç kaldırmayacak.
Davud soyundan çıkacak olan o Kral Mehdi (Moşiyah) tüm insanlara Allah'ın yollarını ve O'ndan korkmayı öğretebilecek.
Bir kimse Kral Mehdi 'nin (Moşiyah) mucizeler ve harikalar yapması gerektiği, dünyaya yeni olağanüstülükler getireceği, ölüleri diriltceği veya benzeri işler yapacağı kanısında olmamalı. Bu doğru değil.
Bütün milletler Kral Mehdi 'nin (Moşiyah) dinlemeye gelecek
O bütün dünyayı Allah'a kulluk etmeleri için mükemmelleştirilecek.
O dönemde tüm dünyanın tek meşguliyeti Allah'ı bilip tanımak olacak.
O dönemde insan için mümkün olan en üst seviyede Yaratıcıları'nı anlamaları mümkün olacak... Çünkü şöyle yazılmıştır: “Çünkü sular denizi nasıl dolduruyorsa, dünyada Rabbin yüceliğinin bilgisi ile (iman hakikatleri ile) dolacak.” (Kralların kanunları 12:5) (Maymonides, Eliyahu Tauger, Moznaim Pub. New York, 1998)
Ve herkes Mehdi'nin (Moşiyah) yanındakileri ve beraber çalıştığı kişileri tanıyacak (kabul edecek). MEHDİ (MOŞİYAH) GELDİĞİNDE RAB YIKICI MELEKLERİNİN SAYILARINI ARTIRACAK VE KURTULUŞU ALAYA ALANLAR ARASINDA DEHŞET SAÇACAKLAR. Bunları görenler şöyle diyecekler: “ONLARLA HAKSIZ YERE ALAY ETTİK, SÖYLEDİKLERİNİ HAKSIZ YERE DEĞERSİZ KILDIK.” (Rivka Ulmer, “A Bilingual Edition of Pesiqta Rabbati”, Walter de Gruyter, Berlin 2017, cilt 2, 34:5)
Mehdi (Moşiyah) görevine başlayıncaya kadar zindanda tutsak olarak yaşayacaktır. (Rivka Ulmer, “A Bilingual Edition of Pesiqta Rabbati”, Walter de Gruyter, Berlin 2017, cilt 2, 34:2)
"Ben Rab`in gönderdiği Mehdi'yim (Moşiyah) ve BURASI BÜYÜK ROMA (ŞİMDİKİ TÜRKİYE TOPRAKLARI) VE AHİR ZAMAN GELİP ÇATANA KADAR BURADA ZİNDANDA TUTSAK HALDE KALACAĞIM."(El Yassif, Hazan Zerubbavel, s. 428)
Mehdi (Moşiyah) geldiğinde KENTİN BÜTÜN İDARECİLERİ VE EMNİYET GÜÇLERİ ÜZERİNE ÇULLANACAK, ONU AŞAĞILAYACAK, ONA İŞKENCE YAPACAKLAR. ONU HOR VE GÜÇSÜZ GÖRECEKLER VE HAPSE ATACAKLAR. (Kinas Hashem Tzevakos 2, Haham Aryeh Kaplan “Rabb' Nachman`s W'sdom”, Breslov Resarch Inst'tute, 1973)
Mehdi (Moşiyah) hakkında neden “ÇİLE ÇEKEN” deniyor? Çünkü onca yıl hapiste çile çekeceği ve halkın haddi aşan önde gelenleri onu alaya alacakları için... Güzel amelleri olmayanlar gidecek, onlar babalarının (öncekilerin) yaptıklarının karşılığını alacaklar. Diğerlerini (kalanları) Rab dosdoğru bir yola iletecek. Yaremya 31:9`da şöyle der: “Ağlaya ağlaya gelecekler. Benden yardım dileyenleri düz bir yolda yürüteceğim” (Rivka Ulmer, “A Bilingual Edition of Pesiqta Rabbati”, Walter de Gruyter, Berlin 2017, cilt 2, 34:8)
Rab, Davud soyundan gelen ve HAPİSTE TUTSAK HALDE BULUNAN MEHDİ'Yİ (MOŞİYAH) ÇIKARACAK ve onun eliyle iman edenleri kurtulacak. (Haham Şim`on bar Yohay, Nistarot Midraşı, David C. Mitchell, The message of the Psalter: An Eschatological Programme in the Book of Psalms, Sheffield Academic Press, Shaffield 1997, sf. 347-350)
KAVMİNİN ÖNDE GELENLERİ HZ. MEHDİ VE TALEBELERİNİ SİNDİRMEK İÇİN İFTİRALAR ATACAK
Ülkenin Meliki ve halk arasındaki düşmanları, şöyle diyecekler: HAYDİ MEHDİ (MOŞİYAH) VE YANINDAKİLERİ SUÇLAYALIM (İTHAM EDELİM/İFTİRA ATALIM). “MEHDİ'Yİ (MOŞİYAH) VE YANINDAKİLERİ SUÇLAYALIM Kİ DÜNYADA BARINAMASINLAR.” Rab onlara şöyle diyecek: “Benim üstün kıldıklarımı nasıl suçlayabilirsiniz. Benim sevdiklerimi, koruduklarımı nasıl suçlarsınız?” Yeşeya 42:1`de denildiği gibi: “İşte kendisine destek olduğum, gönlümün hoşnut olduğu, seçtiğim kulum. Ruhumu onun üzerine koydum. Adaleti uluslara ulaştıracak, SİZİN İÇİN İSE ÖLÜMÜ (HELAKI) SEÇTİM.” (Rivka Ulmer, “A Bilingual Edition of Pesiqta Rabbati”, Walter de Gruyter, Berlin 2017, cilt 2, 36:5)
İNSANLARIN BİR BÖLÜMÜ HZ. MEHDİ VE TALEBELERİNE YAPILAN ZULME SEYİRCİ KALDIKLARI İÇİN ÇOK PİŞMAN OLACAKLAR
Bir Nisan ayında ülkenin önde gelenleri şöyle diyecektir: Ey adaletli gerçek Mehdi (Moşiyah), biz senden yukarıda olsak da sen bizden daha büyüksün. Çünkü SEN BİZDEN ÖNCEKİLER YÜZÜNDEN KORKUNÇ ZORLUKLARA, İMTİHANLARA MARUZ KALDIN. SENDEN ÖNCE VEYA SONRA KİMSENİN MARUZ KALMADIĞI KADAR. SİZLER KÖTÜ SÖZLERE VE KORKUYA MARUZ KALDINIZ... KARANLIKTA KALDINIZ, BİZDEN ÖNCEKİLERİN KÖTÜ İŞLERİ YÜZÜNDEN BASKIYA MARUZ KALDINIZ. Şimdi onları ve bizi kurtarmak senin elinde. Onlardan hapiste çektiklerin yüzünden razı olmayabilirsin, ama onları ancak sen kurtarabilirsin.
(...) Tam da bu anda Rab Mesih`i başa geçirir ve şöyle der: "Ey Mehdim (Moşiyah) sen onlar üzerine hükmünü ver ve onlara Ruhun ne dilerse onu yap."
(...) Bunun akabinde toplum arasında bir takım dürüst insanlar (...) Mehdi'nin (Moşiyah) yanına gidip şöyle diyecekler: “EY DÜNYANIN KRALI, BİZ ONCA YIL DÜRÜST DAVRANMADIK, BİR KOYUN SÜRÜSÜ GİBİ YANLIŞ YOLDA YÜRÜDÜK, HEPİMİZ ALDATILDIK.” Ve bunun üzerine Rab onları affedecek. (Rivka Ulmer, “A Bilingual Edition of Pesiqta Rabbati”, Walter de Gruyter, Berlin 2017, cilt 2, 34:2-4)
Davud oğlu Mehdi'nin (Moşiyah) geleceği nesilde bütün insanlar doğum sancısı çeken kadınlar gibi olacaklar. Yiyecekler, içecekler, fakat akılları başlarında olmayacak... ACI YAYGARALAR, ŞEHİRDE SARSINTILAR, ÜLKELERDE KORKULAR OLACAK... BİR KİŞİ AİLESİYLE BİRLİKTE TÜM GÜN ÇALIŞSA YİNE DE PAHALILIK YÜZÜNDEN KENDİSİNİN VE AİLESİNİN GEÇİMİNİ SAĞLAYAMAYACAK... İşte bütün bu işaretleri gördüğün vakit, bil ki Mehdi'nin (Moşiyah) vakti gelmiştir. (Midraş Heichal Hebrachot`dan-Pirkei Heichalot Rabbati-, George Wesley Buchanan, “Jewish Messianic Movements from AD 70 to AD 1300”, Wipfand Stock Publishers Eugene 2003, sf. 458-460)
HZ MEHDİ GÖNDERİLDİĞİNDE İNSANLARDAN ZULÜM VE YALANLAMA GÖRECEK
Rab onlara Davud oğlu Mehdi'yi (Moşiyah) gönderecek. Fakat halk bu zatı taşlamak isteyecek ve ona şöyle diyecek: “Yalan söylüyorsun, Mehdi (Moşiyah) öldü, bir daha da Mehdi (Moşiyah) gelmeyecek.” Onlar Mehdi'yi (Moşiyah) aşağılarlar. Yazıldığı gibi: “İnsanlarca hor görüldü, yapayalnız bırakıldı.” (İşaya 53:3) (Haham Şim`on bar Yohay, Nistarot Midraşı, Dav'd C. M'tchell, The message of the Psalter: An Eschatolog'cal Programme 'n the Book of Psalms, Sheff'eld Academ'c Press, Shaff'eld 1997, sf. 347-350)
İMAN EDENLERİ İFTİRALARLA İHBAR EDEN, GAMMAZLAYAN MÜNAFIKLAR HZ. MEHDİ'NİN ÇIKIŞ ALAMETİDİR
Hahamlarımız anlattılar ki “Tanrı halkını yargılayacak ve kullarına acıyacaktır. Çünkü desteklerinin yok olup gittiğini, sefillik ve aşağılamadan başka bir şey kalmadığını görecek”. DAVUD OĞLU MEHDİ (MOŞİYAH), ETRAFI MÜMİNLERİ DEVLET OTORİTELERİNE GAMMAZLAYAN MUHBİRLERLE DOLU OLMADIKÇA GELMEZ...
Son kuruşta cüzdandan gitmedikçe gelmez... Artık kurtuluş ümidi kalmadıkça gelmez. (Babil Talmud'u, Sanhedrin (96a-97a)
Mehdi (Moşiyah) sadece EVİNDEN HÜKÜMDARLIK EDECEK. (Babil Talmud'u, Sanhedrin 20b)
İNSANLAR BAŞLANGIÇTA HZ. MEHDİ'Yİ TANIMAYACAK
Halk Mehdi'nin (Moşiyah) gelmediğine inanacak, GELSE BİLE KİMSE ONU BİLMEYECEK, MEHDİ (MOŞİYAH) KENDİSİ BİLE MEHDİ (MOŞİYAH) OLDUĞUNUN FARKINDA OLMAYACAK. (Justin Martyt, Dialogue with Tryph 8 ve 110 bölümler)
MEHDİ (MOŞİYAH) KENDİSİNİN FARKINA SONRADAN VARACAKTIR. (Talmud, Sanhedrin 98a)
Saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.
Adnan Oktar Müdafi
Av. Mert ZORLU