
İSTANBUL 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO : 2024/60 E.
SUNAN : Adnan Oktar
MÜDAFİİ : Av. Mert Zorlu
KONU : Müvekkil Adnan Oktar, sporun sağlıklı yaşam, disiplin ve toplum açısından son derece değerli bir uğraş olduğu kanaatindedir. Bu nedenle hem sporu hem de sporcuları desteklemektedir.
Bununla birlikte müvekkil, vücut geliştirme ve fitness alanında AŞIRILIĞA KAÇILMASI, BİLİNÇSİZ UYGULAMALAR VE SOSYAL ALGI BASKILARI sonucunda kimi insanlarda fiziksel, ruhsal ve psikolojik sorunların ortaya çıkabildiğine dikkat çekmektedir.
Sporun asıl amacının “SAĞLIKLI YAŞAM” olduğunu, dış görünümün sağlık ve estetik bakımından önemli olmakla birlikte kalıcı değer taşımadığını; “GERÇEK DEĞERİN” ise güzel ahlakta, maneviyatta ve Allah’ın rızasına uygun bir hayat yaşamakta bulunduğunu hatırlatmaktadır. Bu husustaki düşüncelerinin Sayın Mahkemenize sunumudur.
AÇIKLAMALAR :
Müvekkil Adnan Oktar, spor konusunda ve sporcuların hayata bakış açılarına ilişkin olarak şu önemli hususlara dikkat çekmektedir:
İnsan ömrünün çok büyük bir bölümü; çalışma, beslenme, uyku ve beden sağlığını korumaya yönelik uğraşlarla geçmektedir. Bu uğraşlar hayatın sürdürülebilmesi için elzemdir. Çünkü insan aciz bir varlıktır; düzenli bakım ve titiz özen gösterdiği ölçüde sağlıklı kalabilmektedir. Ayrıca, günümüzde teknoloji ve bilgiye erişim olanaklarının alabildiğine artması sayesinde insanlar artık evlerinden dahi güvenilir bilgiye ulaşabilmekte; spor konusunda bilinçlenerek sınırlı imkanlarla bile sağlıklı yaşam için gerekli adımları hayata geçirebilmektedir. Bu durum, çağımızın insana sunduğu önemli bir kolaylık olarak öne çıkmaktadır.
Bunun yanında, sporla ve özellikle de vücut geliştirme ile ilgilenen kişiler, zamanlarının çok büyük bir kısmını spor salonlarında antrenman yapmaya ayırmakta; buna paralel olarak belirli diyet programlarını takip etmekte ve çeşitli besin destekleri kullanmaktadır. Günlük olarak kaç gram protein, karbonhidrat ve yağ almaları gerektiğini hesaplamakta; bu dengeyi titizlikle korumakta ve kas gelişimi için yoğun şekilde çalışmaktadırlar.
Kas kütlesindeki anlamlı artışların, genellikle ancak haftalar ve aylar içinde düzenli direnç egzersiziyle elde edilebilmesi nedeniyle çok ince planlamalara dayalı uzun vadeli programlara bağlı kalmakta; ilerlemeyi beslenme, uyku ve antrenman kayıtları üzerinden dikkatle takip etmektedirler. Bu amaçla çeşitli destek ürünlerine, hatta ilaçlara yönelebilmekte; süreci yakından izlemekte ve yaşamlarını bu alana göre düzenlemektedirler.
Bu noktada şunu belirtmek gerekir ki, sporun insana sağladığı faydalar inkar edilemezdir. Düzenli spor ve fiziksel aktivite, insana pek çok yönden iyi gelmektedir. Kalp–damar sağlığını desteklemekte, dolaşımı artırmakta, kan şekeri ve tansiyon dengesine katkı sağlamakta, sağlıklı kilo kontrolünü kolaylaştırmaktadır. Uyku düzeni iyileşmekte, stres ve kaygı azalmaktadır; zihin daha berrak çalışmakta, dikkat ve odaklanma güçlenmektedir. Kas ve kemik yapısı kuvvetlenmekte, duruş ve eklem esnekliği iyileşmekte, günlük işlerde dayanıklılık artmaktadır. Bütün bu kazanımlar, yaşam kalitesini yükseltmekte ve birçok hastalık için riski azaltmaktadır.
Spor aynı zamanda davranış alışkanlıklarını da olumlu yönde etkilemektedir. Hedef belirleme, plan yapma, zaman yönetimi, özdenetim ve sebat gibi nitelikler güçlenmekte; bu disiplin, eğitim ve iş hayatına, insan ilişkilerine ve sosyal yaşama olumlu biçimde yansımaktadır. Kadınlarda, erkeklerde, çocuklarda ve yaşlılarda da —kişinin sağlık durumu ve kapasitesine uygun olmak ve belirli bir düzeyin üzerinde ise doktor kontrolünde olması kaydıyla— sporun günlük hayatın doğal bir parçası haline gelmesi son derece isabetli bir yaklaşımdır.
En Güçlü ve Sağlıklı Bedende Bile Ömür Sınırlıdır
Yukarıda değinilen tüm gayretler, dünyevi açıdan insana ciddi fayda ve konfor sağlayabilmektedir. Sağlık korunmakta, yaşam kalitesi yükselmekte, gündelik işlevsellik artmaktadır. Bununla birlikte, tüm bu çaba ve gayretlerin sonucunda güçlü ve yapılı bir bedene ulaşılmış olsa dahi, insanın asla inkar edemeyeceği bir gerçek vardır: İNSAN FANİDİR.
Zamanı geldiğinde, yıllar içinde oluşan kas kütlesi, tüketilen sayısız besin ve harcanan emek, dünya hayatındaki maddi her şey gibi, sonunda bir gün YOK OLUP GİTMEKTEDİR.
Bütün bu kazanımlar, insanı kaçınılmaz hakikatlerden muaf kılamamaktadır. İnsan, yaratılışı gereği SINIRLI VE ÖLÜMLÜ bir varlıktır; zamanın akışıyla birlikte yaşlanmakta, gücü ve konforu eksilebilmekte ve nihayetinde ölümle yüzleşmektedir.
Dünyanın en sağlıklı, en kuvvetli, en çok spor yapan kişisi dahi bu hakikatten istisna değildir.
Spor, elbette ki sağlığın korunması ve disiplin açısından desteklenmesi gereken bir uğraştır. Ancak geçici olan dünya hayatı uğruna her şeyini feda edecek derecede vücuda yüklenmek, buna karşılık KALICI OLAN AHİRET HAYATI İÇİN HİÇBİR HAZIRLIK YAPMAMAK büyük bir yanılgıdır. GERÇEK KAZANÇ, insanın yalnızca bedenine değil, asıl olarak ruhuna yatırım yapmasıyla mümkündür.
İnsanın, dünyada gösterdiği irade, çaba ve disiplinin —çok daha fazlasını—MANEVİ GELİŞİMİ İÇİN ortaya koyması gerekmektedir. İman derinliği ve güzel ahlak gibi değerler; kalıcı olanı, yani ahiret hayatını ilgilendiren asıl güzelliklerdir.
Bedeni koruyan egzersiz ne ise, kalbi ve zihni terbiye eden ibadet, tefekkür ve güzel amel de odur: bir disiplin, bir düzen ve süreklilik gerektirir.
SPORUN AMACI VE AŞIRILIKLAR
⇒ Spor, insanın sağlıklı olması, kendini zinde hissetmesi ve güzel görünmesi için yapılabilir. Bu yönüyle faydalı ve teşvik edici bir uğraştır.Ancak sporun asıl gayesinden koparılıp bir rekabete dönüştürülmesi, insanlardan üstün görünmek için bir hırs haline getirilmesi doğru değildir.
⇒ Kimi zaman kişi, bedenini geliştirmede en ufak bir eksiklik gördüğünde dahi huzursuzluk yaşamakta, kendine güvenini kaybetmekte, hatta psikolojik sorunlarla karşılaşabilmektedir.
⇒ Bunun yanı sıra velev ki bir insan dünyadaki en kaslı, en fit, en mükemmel oranlara sahip vücuda ulaşmış olsa da; eğer bu kişi güzel ahlaklı değilse, akıl ve vicdan sahibi değilse, dış görünümü tek başına hiçbir şey ifade etmez. Böyle bir görüntü KOF BİR DÜNYEVİ SÜSTEN ibarettir.
Güzel huydan, sevgiden ve merhametten mahrum olan bir kimse, çevresine hiçbir gerçek güzellik sunamaz; insanlar onun yanında huzur bulamaz.
⇒ Aynı şekilde bir insanı SADECE DIŞ GÖRÜNÜMÜNE, KAS ORANINA veya VÜCUT YAPISINA bakarak beğenmek ve manevi güzelliklerden yoksun olduğu halde halde, SIRF BU SEBEPLE ONU TERCİH ETMEK büyük bir yanılgıdır.
Çünkü GERÇEK MUTLULUK ve KALICI DEĞER, insanın imanından, ahlakından ve güzel huylarından gelir.
Nitekim Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
“Allah Teala sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil; kalplerinize bakar.” (Müslim, Birr 33; Ayrıca bknz. İbni Mâce, Zühd 9; Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539).
“Allah Teâlâ sizin suretlerinize ve mallarınıza değil, kalblerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim, Birr 34)
Yine başka bir hadisinde ise, “Müminlerin iman bakımından en mükemmeli, ahlaken en güzel olanıdır.” (Tirmizî, Radâ‘ 11) buyurarak üstünlüğün ahlakla ölçüldüğünü bildirmiştir.
GÜNÜMÜZ TRENDLERİ VE TOPLUMSAL YANLIŞ ALGILAR
1. Kas Dismorfisi (Bigoreksiya)

Araştırmalarda, “Bigorexia in Teen Boys” (Genç Erkeklerde Bigoreksiya) başlıklı bir çalışmada, genç erkeklerin yaklaşık üçte birinin vücut şekilleri konusunda memnuniyetsizlik yaşadığı belirlenmiştir.
Yine yapılan araştırmalara göre genç erkeklerin yaklaşık %25’i kaslarının yetersiz olduğundan kaygı duymaktadır.
Araştırmalar, rekabetçi vücut geliştiricilerin %54’ünde kas dismorfisi belirtileri bulunduğunu göstermektedir (Newport Academy, 2019). [1]
Söz konusu bulgular, gençlerin sosyal çevre ve medya baskısı gibi etkenler sonucunda kaslı görünme konusunu ciddi ve sağlıksız bir kaygıya dönüştürdüklerini göstermektedir.
- Bu durum bazı kişileri spor yapmaya teşvik edebilir.
- Riski: Ancak toplum baskısı gibi etkenlerle, kimi insanlarda yanlış ve tehlikeli ilaç kullanımlarına, sağlıksız yöntemlere yönelmelerine, özgüven kaybına ve ruhsal bozukluklara yol açabilir.
2. Sosyal Medya ve Estetik Baskısı

- Bu durum olumlu bir etki olarak bazı kişilerde spor yapma isteğini ve motivasyonu artırabilir.
- Riski: Ancak bazı kişilerde yetersizlik duygusunun gelişmesine ve sağlıksız yöntemlere yönelmelerine neden olabilmektedir.
- Nitekim araştırmalara göre genç erkeklerin %30’unda beden algısı bozukluğu görülmektedir. (Neumark-Sztainer et al., Social Science & Medicine, 2019; PMC6586497).[2]
- Bu durum, özellikle sosyal medyada sürekli olarak gördükleri “kaslı”, “kusursuz” ve “ideal” vücut tiplerinin gençler üzerinde ciddi bir psikolojik baskı oluşturduğunu ortaya koymaktadır.
3. Supplement (Besin Desteği / Takviye Edici Gıda) Kullanımı

- Doğru ve bilinçli kullanımda, beslenmeyle karşılanamayan ihtiyaçları tamamlayabilir ve sporcuya katkı sağlayabilir.
- Riski: Ancak yanlış bilgiyle kullanıldığında karaciğer, böbrek, hormon dengesi ve metabolizma üzerinde kalıcı hasarlar bırakabilir.
4. Steroid ve Performans Artırıcı İlaçlar
Anabolik steroidler kas gelişimini hızlandırır ancak ÇOK CİDDİ YAN ETKİLERE sahiptir.

- Steroidler AIDS veya kanser gibi hastalıklarda görülen kas kaybı ve bazı anemi türlerinin tedavisinde tıbbi amaçla doktor kontrolünde sınırlı şekilde kullanılmaktadır.
- Ancak sırf kas geliştirmek veya spor performansını artırmak amacıyla kullanımları, Dünya Anti-Doping Ajansı (WADA) tarafından YASAKLANMIŞ OLUP doping kapsamında değerlendirilmektedir.
- Riski: Kontrolsüz spor amaçlı kullanımı kalp, karaciğer ve ruh sağlığına ağır zarar verebilen, hatta ÖLÜME KADAR GİDEN CİDDİ RİSKLER taşımaktadır.
- Yapılan bir çalışmada (Pereira ve ark., BMC Public Health, 2019), direnç antrenmanı yapan bireylerin %16,9’unun anabolik steroid kullanımı geçmişi olduğu tespit edilmiştir. [3]
- Kullanıcıların motivasyonları çoğunlukla estetik kaygılar ve kas kütlesini artırma isteğidir.
- Başka bir araştırma sonuçlarına göre ise katılımcıların %77’si yan etki yaşamıştır ki, bu oran son derece yüksektir. (Anabolic-Androgenic Steroid Abuse among Gym Users, 2021, PubMed 34356984).[4]
- Bu durum, kontrolsüz steroid kullanımının yaygınlığını ve ciddiyetini gözler önüne sermektedir.
5. “Doğal mı?” – “Yoksa Steroid Destekli Vücut mu?” İkilemi
Bazı sporcular doğal yollarla kas geliştirdiğini iddia etse de; gerçekte perde arkasında ilaç veya hormon takviyesi kullanabilmektedir.
- Doğal ve dengeli yapılan spor sağlığı geliştirip dayanıklılığı artırır.
- Riski: Ancak bu tür yanlış ve yanıltıcı bilgiler, gençleri ve bilgisiz insanları özendirmekte ve yanlış yönlendir
İnsanlar gerçeği görmeden tehlikeli ilaçlara özenebilmektedir.
6. Risk Algısının Düşüklüğü
“Bana bir şey olmaz” veya ‘Biraz yan etkiyi göze alırım” düşüncesi yaygındır.
- Riski: Kısa vadeli hedefler uğruna uzun vadeli sağlığın tehlikeye atılması büyük bir hatadır.
7. Erkeklik ve Güç Gösterisi Düşüncesi
Kaslı bir vücut, toplumda çoğu zaman erkeksi bir görünüm, güç ve özgüvenle ilişkilendirilmektedir.
Ancak bazı çevreler bunu, kişinin değerini ya da üstünlüğünü gösteren tek ölçü gibi yanlış bir anlayışla yorumlayabilmektedir.- Beden sağlığını korumak, estetik açıdan gelişim sağlamak ve özgüven kazanmak olumlu bir yaklaşımdır.
- Riski: Ancak kimi zaman sırf toplumdaki yanlış değer yargıları ve imaj uğruna sağlık tehlikeye atılmaktadır.
8. Hızlı Sonuç Arayışı (“Quick-Fix”)
Kısa sürede büyük değişim beklentisi yaygındır.
- Hedef odaklılık insanı motive edebilir.
- Riski: Ancak sabırsızlık ve kestirme yollar kişiyi zararlı ilaçlara yöneltebilir.
9. Kombinasyon Kullanımı (“Stacking”)
“Stacking”, birden fazla supplement veya ilacın aynı anda kullanılmasıdır.
Bu yöntem, özellikle vücut geliştirme camiasında yaygın olup çoğu zaman birden fazla anabolik steroid, hormon ve performans artırıcı ilaçların birlikte alınmasını da içermektedir.
- Bilimsel denetim altında: Bazı takviyelerin (örneğin sadece protein, kreatin gibi yasal ürünlerin) uzman gözetiminde —ve yalnızca gerekli miktarlarda— birlikte kullanımı sporcuya fayda sağ
- Riski: Ancak steroidler ve diğer yasaklı ilaçlarla yapılan kontrolsüz kombinasyonlar kalp, karaciğer, böbrek ve hormon dengesi üzerinde GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN CİDDİ TAHRİBATLARA yol açabilmektedir.
- Ayrıca Dünya Anti-Doping Ajansı (WADA) tarafından “stacking” amacıyla kullanılan yasaklı ilaçlar doping ihlali kapsamında değerlendirilir.
10. Türkiye’ye Özgü Sorunlar
Türkiye’de beslenme takviyesi kullanımında bilgi eksikliği sık görülmektedir.
Ayrıca yetersiz eğitmenlerin yanlış yönlendirmeleri veya kulaktan dolma bilgiler de yaygındır.
- Doğru bilgiyle sağlıklı nesiller yetiş
- Riski: Ancak yanlış yönlendirmeler gençleri büyük risk altına sokmaktadır.
DÜNYA HAYATININ GEÇİCİLİĞİ
Allah Kuran’da, dünyanın fani, aldatıcı ve geçici olduğunu şöyle bildirmiştir:
—KOVULMUŞ ŞEYTANDAN RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’A SIĞINIRIZ—
- “Bu dünya hayatı sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilselerdi.” (Ankebut Suresi, 64)
- “Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, süs, aranızda övünme ve mal ve evlat çoğaltma yarışından ibarettir...” (Hadid Suresi, 20)
- “Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın...” (Lokman Suresi, 33)
İnsanın yıllarca verdiği emekle geliştirdiği kaslar, elde ettiği vücut şekli ve tükettiği sayısız besin, zamanı geldiğinde yok olup gitmektedir. Kalıcı olan ise iman, ahlak ve güzel amellerdir.
SONUÇ VE TALEP :
Müvekkil Adnan Oktar, sporu ve sporcuları desteklemekte; sporun sağlıklı yaşam için teşvik edilmesini son derece değerli ve gerekli görmektedir.
Ancak doğru bir bakış açısıyla yaklaşılmadığında, vücut geliştirme ve fitness alanındaki aşırılıkların ve yanlış yönlendirmelerin kimi insanlarda ciddi bedensel ve ruhsal sorunlara yol açabildiği tehlikesine de dikkat çekmektedir.
Bu nedenle sporun ölçülü yapılması ve asıl olarak, dış görünüşün ötesinde ahlak ve maneviyata önem verilmesi gerektiğini hatırlatmaktadır.
Kuran’ın, “Allah Katında üstünlük ölçüsü takvadır” (Hucurat Suresi, 13) ayetiyle belirtildiği üzere; “asıl hayatın ahiret olduğunu ve insanın, bedeniyle değil, İMANI, KALBİNİN GÜZELLİĞİ VE AMELLERİYLE DEĞER KAZANACAĞINI” ifade etmektedir. Peygamberimiz (sav)’in ise şu hadisine dikkat çekmektedir:
“Şunu iyi bilin ki, insan vücudunda küçük bir et parçası vardır. Eğer bu et parçası iyi olursa, bütün vücut iyi olur; bozulursa, bütün vücut bozulur. İşte bu et parçası kalptir.” (Buhârî, Îmân 39; Müslim, Müsâkât 107,108)
Müvekkilin bu husustaki görüş ve değerlendirmelerini saygılarımızla Sayın Mahkemenizin dikkatine arz ederiz. 06.10.2025
Adnan Oktar Müdafii
Av. Mert Zorlu
[1] https://www.newportacademy.com/resources/mental-health/bigorexia/
[2] https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6586497/
[3] https://bmcpublichealth.biomedcentral.com/articles/10.1186/s12889-019-8004-6
[4] https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/34356984/ https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC8306633/